3 Ağustos 2012 Cuma

Sanat mi,Ticaret mi? iste butun mesele bu!

Aslinda biz bu konuyu yillardir konusuruz. 7yillik ozel sektör, 3 yillik da kendi marka deneyimimi gozonune alirsak benim bile ''bikmadik mi daha bu konuyu tartismakdan''dedigim kör nokta...Yine döndük dolastik kendimizi bu icinden cikilmaz ikilemin icerisinde bulduk bir arkadasimla sohbet ederken... O cokk kolay ''ticaret'' cevabi verebiliyor aslinda. Oturdugum sandalyeden kalktigimda iki ayri kisilige bolunsem,''sanat''diye cirpinan tarafimi 10 dk'ligina cafenin tuvaletine kapatip,arkadasimin frekansina gecip ''evet ya, ticaret tabiikide'' diyebilmeyi cok isterdim mi bilmiyorum. Ama bunlarin hicbirini yapamadigim icin sanirim su an ''yasasin sanat, yasasin sanatcilar,yasasin sanatini ticarete ezdirmeyen saygideger insanlar'' diye bagirmak istiyorum. Gelin once biraz dagitalim,sonra toparlayalim konuyu: Sanat mi-Ticaret mi? Houte Couture'mü-Hazir Giyim mi? Kukla mi-Pelus oyuncak mi? Evet kukla yazdim.Cunku anlatmam lazim kuklaci cocugu... Herseyin birbirine girdigi,aradigi seyi sadece sahibinin koydugu yerde bulabilecegi onun disinda bir sansin olamayacagi kadar karmasik ,(Ben ona bilincli daginiklik diyorum;) bir atolye hayal edin... Ve burada Pinokyo'nun babasi Geppetto degil de ona yakin bir formatta genc calisiyor. Genc kukla sanatcisi ,sabir kupu,asosyal... Bir odunu (!) buyuk bir sabirla severek onu haftalar sonra kuklaya donusturuyor bu sabir kupu sihirbaz. Oyle kucuk minyatur falan da degil,1-1.20 cm boylarinda bir kuklanin tek parmagini 1 gunde yapabiliyor! Her parmagini teker teker sekillendirip birlestirip boyuyo. Neden diye soruyorum sonra kendime...insan bunu ne icin yapabilir ki? "sen neden en cok da satmayi dusunmedigin tasarimlar yaparken keyif alip sanata biraz yaklastigini hissediyosan o da....''diyorum. Ona sormuyorum cunku konusmayi sevmiyo:) Ama gelin gorun ki o Binbir emekle yaptigi -dunya uzerinde tek-olan kuklayi bir sergide satisa sunuyor. Geppetto Pinokyo'yu satiyor!!... Simdi basa dönüyorum, Sanat mi-Ticaret mi? ...

22 Temmuz 2012 Pazar

Bir Tasarimcinin Dansi...

''Tasarımcının yaptığı, mayın tarlasında yürümek gibidir.Bu tarladan mayına basmadan _verili sınırları çiğnemeden _ geçmek kolay değildir, ama ondan beklenen biraz daha fazlasıdır.Yürümesi değil, dans etmesi ve dansıyla izleyicileri etkilemesi istenmektedir.Ve elbette izleyici sahnenin altında mayın olduğunu hiçbir şekilde hissetmemelidir. Tasarımcı çalışmaya başlarken tüm mayınların yerini bilmelidir.Önce gereksiz mayınları kaldırmak için işverenle tartışacak, sonra kalan mayınlara basmayacağı bir koreografi tasarlayacaktır.Ve öyle dans edecektir ki, mayınları oraya koyanlar bile onların varlığını unutacak, sahnedekinin bir sanatçı olduğunu, o mayınlar orada olmasaydı da zaten öyle dans edeceğini düşüneceklerdir.'' -alinti-

4 Temmuz 2012 Çarşamba

SLAVE MAG'DEYDİK ...

Haziran ayı sürprizlerle geçti derken Mayıs'ı atladıgımı hatırlattı bana bu çekim.Slave Magazine'i hala tanımayanlar varsa mutlaka zaman ayırıp uzun uzun incelemenizi öneriyorum.Yeni nesil ve profesyonel yaratıcı fotografçılardan harika editorial çekimler var benden söylemesi!

Bu harika karelerde sevgili Erica Fava objektifinden.Styling sevgili Melda Yılmaz'ın sihirli dokunuşları ile benim ''çabasız tavır''dedigim olguyu tam da 12'den vuruyor.

Bu karedeki elbiseyi ve robasında bulunan deri detayını benim FW 2012 Koleksiyonumdan hatırlayabilirsiniz.Çekimin Art Directorlügünü Hazer Coşgun yürüttü.
Saç ve makyajı ise sevgili  Ufuk Celep'e emanetti:)

Üst üste farklı çekimlerin bilesiminden olusmuş bu karenin benim için yeri çok ayrı!Harika görünüyo gerçekten...

Yine benzer bir kare, yine çok etkili...Arka plandaki pencerelerin  iç-dış kavramlarını nasılda yokettigine ve kazandıgı yeni boyuta bir bakın lütfen! Tavanla arasındaki sahte perspektif etkisini de çok başarılı buldum.

Uzun süredir benimsedigim bu tavrı  kusursuz şekilde yansıtmayı başarmış olan
Photographer: Erica Fava
Stylist:Melda Yılmaz
Art Director:Hazer Coşgun
ve Hair&Make-up icin Ufuk Celep'e çok teşekkürler...
Model: Sylwia Blaszczyk-Ice Models
Slave Magazine ve çekimin tamamını görmek  için buraya:

30 Haziran 2012 Cumartesi

ELLE STYLE AWARDS 2012


Haziran ayı benim icin gercekten sürprizlerle dolu bir ay oldu.Bunlardan bitanesi de Elle Style Awards 2012 ödül töreninde  Yılın Genç Moda Tasarımcısı Kategorisinde adaylıga layık görülmüş olmamdı.Siz kendi kabugunuzda sedece mutlu olugunuz işi yapıyorken dünyanın 16 farklı ülkesinde düzenlenen kusursuz bir ödül töreninin Türkiye ayagında aday gösterilecek kadar farkedilmiş olmak inanılmaz derecede gurur verici.


Aynı kategoride hepsi birbirinden genc ve başarılı arkadaşlarım ve bazılarıyla tanışma fırsatı bulamasamda koleksiyonlarını ve başarılarını takip ettigim isimler var.Hepimize basarılar diliyorum:)


Benden duymuş olmayın ama ödül töreni 7 Aralık olarak belirlendi.Böylesi büyük bir organizasyonda
 kusursuz bir gecede, bizlerle heyecanımızı paylaşıp orada olmak isterseniz halk oylamasına açık olan kategorilerden birisine oy verip çekilişle geceye davetiye kazanma şansina sahip olabiliyorsunuz.Bizim kategorimiz jüri üyelerinin oyları ile belirlenecek.Jüri üyelerini ve de Elle Style Awards 2012 ile ilgili tüm detayları burada bulabilirsiniz



Yılın Tasarımcısı Kategorisi de deyim yerindeyse gümbür gümbür geliyor.Hepsi de birbirinden degerli ve başarılı işlere imza atmiş isimler.Ben seçim yapmayı aklımın ucundan bile geçirmedim...

Detaylarda da birlikte çalışma fırsatı buldugum bu harika karelerin studyo çekimlerini gerçekleştiren sevgili Ceren Semerci'ye, pozitif enerjisi için sevgili Gizem Acar'a ve beni adaylıga uygun gören tüm Elle ekibi ve jüri üyelerine sonsuz tesekkürler...